14 Nisan 2021 Çarşamba

EPIKTETOS



Epiktetos - Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir - 2000 Yıllık Huzurlu Yaşam Rehberi

Yayıma Hazırlayan: Aslı Perker

Yayıncı: Destek Yayınları

53. Baskı Ekim 2020 İstanbul

86 sayfa

s.21- 22

"Eğer insan yaptığı her şeyin kendi kararı olduğuna inanırsa özgür, mutlu, asil ruhlu ve Tanrı inancına sahip olacaktır. Her şey için Tanrı'ya şükredecek ve olan hiçbir şeyde hata bulmayarak her şeyi kabullenecektir. Ancak kendine değil de dış dünyadakilere inanırsa korktuğu ve arzuladığı şeyler üzerinde gücü olanların kölesi olacak, özgürlüğü kısıtlanacak ve Tanrı'nın ona zulmettiğini düşünecektir."

s.22

"Mutsuz birini görürseniz mutsuzluğunun sebebinin yine kendisi olduğunu hatırlatın. Zira Tanrı herkesi mutluluğu anlayabilecek şekilde yarattı."

s.25

"Bizim tabiatımız nedir? Özgür, asil ve mütevazı olmak. (Çünkü başka hangi yaratık utandığı zaman kızarır?"

s.26

"Cahil bir insan bir yanlış yaptığında başkalarını, az çok eğitimli bir insan kendini, tamamen eğitimli biri ise ne kendini ne de başkasını suçlar."

s.32

"Bir adamın bir ilkeyi benimsemesi kolay bir şey değildir, bunu bilmen gerekir. Bir adamın bir ilkeyi benimsemesi için ona her gün sahip çıkması, sahip çıkıldığını duyması ve hayatında bire bir kullanması gerekir."

s.42

"Kendi gibi olamayanların cezası nedir? Yalnızlık mutsuzluk mu getirir? .....bir adam iradesine rağmen bir yerdeyse orası ona zindandır."

s.47

"...Tanrı sana bir şeyi söylemek istediğinde bir insana bunu söyletecektir."

s.48

"Benim neyim eksik? diye soruyorsun.

Neyin mi eksik? Zihninin kararlılığı. Doğanın sana verdiği sakinlik.

Benim umurumda olmayanlar senin umurunda. senden daha zenginim: Sezar benim hakkımda ne düşünecek diye endişelenmiyorum. Kimseyi övüp durmuyorum. altınlar ve gümüşler yerine sahip olduğum şey bu işte. Senin altınların olabilir ama mantığın, ilkelerin, kabul edilmiş görüşlerin, eğilimlerin ve arzuların sadece kilden.

Kendine yapılmasını istemediğini bir başkasına yapma. Köle olmak istemiyorsan başkalarını da köleleştirme.

İnsanlar senin hakkında iyi şeyler söylesinler istiyorsan onlar hakkında iyi şeyler söyle. Onlar hakkında iyi konuşmayı öğrendikten sonra onlara iyilik yapmayı öğren. 

s. 48 - 49

Nasıl ki bazı şarkıcıların sesi sadece koronun içinde güzeldir, bazıları da yalnız olamaz.

Koronun içinde kaybolacağına kendi başına yürümeye ve sadece kendinle konuşmaya çalış. Uzun uzun düşün, etrafına bak, harekete geç ve kim olduğunu keşfet!

Kimse bir başkasının karakterini şekillendiremez. Kimse beni iyiliğe ve kötülüğe teşik edemez. Ben kendimin efendisiyimve ne olduğuma ancak kendim karar veririm."

s.51

"Dyojen ondan bir referans mektubu istendiğinde şöyle cevap vermişti: 'Senin nasıl bir adam olduğunu gördüğünde o zaten anlayacaktır. Eğer iyiyle kötüyü ayırma becerisi varsa senin de iyi biri mi kötü biri mi olduğunu bilecektir. ama eğer bu kavramları zaten bilmiyorsa ona bin tane mektup yazsam seni yine anlamayacaktır.'Tıpkı bir gümüş paranın birine verildiğinde anlaşılması gibi. Gümüş gümüş olduğunu bağıracaktır."

s.52

"Bir topluluk içinde kendinizle ve yaptıklarınızla ilgili konuşmayın. anlatacaklarını ne kadar ilginç olursa olsun başkalarına öyle gelmeyebilir. Kimseyi güldürmeye de çalışmayın, zira bu başkalarının aptallığına kanmanın ve kendinize duyulan saygıyı kaybetmenin bir yoludur. Kaba konuşmalar da aynı derecede tehlikelidir. Kaba konuşanı susturamıyorsanız bile sessiz kalarak tavrınızı belli edin.

Asla kendinize filozof demeyin ya da bilinmeyen ilkeler hakkında konuşmayın. Ama o ilkeleri uygulayın. Bir yemekte insanlara nasıl yiyeceklerini anlatmayın, gerektiği gibi yiyin."

s.53 

"Yolunu kaybeden birini bulup doğru yola getiren bir adam onunla alay etmez. Ona unuttuğu doğruları yine öğretir, o yoldan gittiğine emin olur. Ama birine doğru yolu gösteremiyorsan onunla alay da etme. Sadece kendine bunu yapabilecek yüreğin olmadığı için kız.

...

İki tür körelme vardır. Biri anlayışın körelmesi ve bir de utanma duygusunun. Bu, bir insan ne zaman basit gerçekleri kabul etmeyi reddetse kendisiyle çelişmekte inat etse başa gelendir. Pek çoğumuz bedenimize laf edildiğinde kahroluruz ve bunu yaşamamak için elimizden geleni yaparız. ama konu zihnimiz olduğunda hiç ilgilenmeyiz bile."

s.57

"Sana şunu söyleyebilirim: Kim olduğunu bilmeyen, ne için doğduğunu bilmeyen, bu dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlamayan, o yüzden de ne işe yaradığını bilmeyen, iyiyle kötüyü birbirinden ayıramayan, güzellikle çirkinliği ayırt edemeyen... Doğruyla yanlışı bilemeyenhiç bir zaman arzularını, içgüdülerini ve tiksindiği şeyleri şekillendirirken mantığını kullanamayacaktır; aslında hiç bir şey bilmezken tek kelimeyle kör ve sağır dolaşacaktır. Ama bu şaşırtıcı bir şey mi? İnsanlık başladığından beri zaten bu hataların sebebi bu cehalet değil midir?"

 s. 57

"Bir insan felsefenin peşine düşecekse yapması gereken ilk şey fikirlerini bir kenara bırakmaktır. Çünkü zaten her şeyi bilen bir adamın bir şey öğrenmesi imkansızdır."

s.63

"Eğer sahip olduğunuzdan daha güçlü bir karakteri oynarsanız aslında hem zayıf düşmüş hem de gerçekten güçlü olanı ihmal etmiş olursunuz."

s. 67

"İnsan ruhundan daha uysal bir şey yoktur. İstemesi yeterlidir, her şey olur."

s.72 - 73

"Yine unuttun mu? İyi bir adam nasıl göründüğünü önemsemez, o iyi biri olmak için yaşar. 'Peki bunun hiç bir ödülü yok mu?' diye soruyorsun. Ödül? Bir insanın iyi olanı yapabilmesindendaha büyük bir ödül var mıdır? İnsanı iyi ve mutlu edecek olan kazandığı bir oyundan sonra başına kondurulacak taç mıdır?

Fedakârlığının karşılığında ödülün özgürlük, sükûnet ve arzunun olmadığı bir huzur olacak."

s. 77

"İstediği gibi yaşayan insan özgürdür. Ona kimse şiddet uygulayamaz, kimse önünde duramaz ve kimse hiç bir şeye mecbur bırakamaz. Onun dürtüleri engellenemez, arzularıyla amaçları birdir. Kaçındığı şeylere yenik düşmez."




























Haset ve Şükran

  Melanie Klein - Haset ve Şükran Çeviri: Orhan Koçak - Yavuz Erten Yayıncı: Metis  7.  Basım - İstanbul 2021 99 sayfa s. 9 Klein'ın kur...